19 Nisan 2015 Pazar

İlaçlardan Sarı Kabus...

İlaçlar ne kadar korkunç değil mi? Hele iğneler kiminin yan etkisi geç belli ediyor kendini, kimini de uyguladığınız andan itibaren... Bir insanın başına daha korkunç ne gelebilir diye düşünüyorsunuz. Bende öyle yapardım. O ismi lazım değil sarı iğneyi olunca. Çıkmaz yokuş bir sokakta oturuyorduk, sokağın sonunda bir eczane vardı. Kabusum gibiydi. İğnemi orada olurdum. Çünkü tek bir mekandan hayatım boyunca nefret etmemin yeteri olduğuna inanıyordum. Hatta iğneci Kemal amca kusura bakmasın ama Kemal ismi bile midemin bulanmasını sağlıyor. O dükkanın önünden geçmek bile kabusum gibi. Sarımı sarı rengine bakamıyorum, içim ürperiyor, sanki ilacı kullanmışım gibi hissediyorum. Ve itiraf ediyorum ABARTMIYORUM, ABARTMIYORSUNUZ, ABARTMIYORLAR! Herkes ilaç ile ilgili ön yargılı olduğumu söylerdi. Abartıyordum hatta naz yapıp şımarıyordum. Bir ara iğne kesildi, bir müddet sonra bir atak yaşadım. Ağırdı. İğneye yeniden başlamamızı uygun gördü Özgür Abi. Cerrah Paşa'da servis katındaydık. Çektiğim acıyı bildiğim için dayanamadım ağlamaya başladım. Gözümün yaşını hayatımda bir orada birde anneannemin cenazesinde durdurmaya başaramamıştım. Olmuyordu, ben ağlıyordum, annem ve Özgür Abi. Ben abartmıyordum ama başka çare(m)leri yoktu. 1994 yılından, 2010 yılına kadar kabus dolu o iğneyi oldum arada hapını içtim. Hapını içtiğimde tam 3 gün midem bulanıyordu, sonra bir daha ki hafta. Hapı içmeden birkaç saat önce son kez su içerdim kanan kana çünkü 3 gün boyunca içemeyeceğimi biliyordum. İğneden bu işkence 1 gün sürüyordu. Bir akşam üstü iğne oluyordum, ertesi gün yemeden içmeden uyuyor sonraki hayatıma devam ediyordum. Birde bazı kişilerde, mide bulantısı yapmıyormuş, yapamamış o insanları çok kıskanırdım, hala kıskanıyorum! Yaklaşık 16 sene buna tahammül ettim. Sonra bünyem daha fazla o ilacı kaldıramadığı için kendi kendime uyguladığım başka bir iğneye geçtik evet midem bulanmıyor. Hatta ismi lazım değil tek bir yan etkisi var, tabi ki söylemeyeceğim... Ben hala bu hastalığı yenebileceğime inanıyorum :) Sizi bilmem ben biraz Polyanayım :) Görüşmek üzere...

18 Mart 2015 Çarşamba

Her Şey Benim Elimde, Yaparsam Oluyor!




 Uzun zamandır yazmıyordum. Zira üniversiteden mezun oluyordum. Yorucu bir son sınıf geçirdim. Ardından kendimi biraz dinlenmeye bıraktım. Hiçbir şeyle uğraşmamaya çalışıyorum. Zira geleceğimi çizmekle meşgulüm.Ama geçen gün tanıştığım biri kişi, bana tekrar yazmam gerektiğini anımsattı. Bu hastalığı yenerken ilaç kullanmak mühim, doktora gitmek mühim ama kendine güvenmeyen biri için ne ilaçla çare var ne de doktorla...

 Tanıştığım kişiden size çok kısaca bahsedeyim. Hastalığı yoğun atak halinde olan bu arkadaşımız, okulda arkadaşlarının kendisi ile alay etmesinden yılarak okulu bırakmış. Ne yazık ki bizim toplumuzda hastalıklara karşı, dalga geçmeye bir meyil var. Gözlük takarsanız, dörtgöz; topallarsanız, aksak oluyorsunuz. Evet bunlarla başa çıkmak çok zor biliyorum çünkü, yaşadım.
Okul arkadaşlarımın beni anlayanları olduğu gibi anlamayanları da oldu. Benle dalga geçenleri olduğu kadar, aldırma Selin takma kafanı diyenlerde oldu. Ben kendimi okuldan değil, arkadaşlarımın bazılarından soyutladım. Onları sadece okulda görmek zorundaydım. Başka yerde onları görme, onlarla konuşma zorunluluğum yoktu. Kendimi hep kitap okuyarak motive ettim. Sonraları annem beni, drama ve tiyatro kurslarına götürdü. Hafta sonları oyunlara gittik. Akatlar Kültür Merkezi, benim cennetimdi diyebilirim. Biraz büyüyene kadar bu işin motivasyon kısmı ailelerin sorumluluğunda. Eğer annem bana inanıp, beni desteklemesiydi ben hiçbir şey yapamazdım. Sizlere 2005'in öncesi yıllardan bahsediyorum. Şimdiki olanakların çeyreğinin zar zor bulunduğu yıllardan bahsediyorum.

 Tekrar okul bırakma olayına dönersek evet 8. sınıfı bitirdikten sonra, liseye başlamaktan çok korkmuştum. O zaman Ortaköyde oturuyorduk, liseye başlarken tekrar bir atak geçirmiştim  ve okumayı bırakmayı düşünmüştüm. Bu yüzden ilkokul arkadaşlarımız birçoğunun seçmediği bir okul seçtim. Sonra başka bir semte taşındık ve başka bir okula geçtim. Ve hiç biran okulu bırakmayı düşünmedim. Çünkü benim tek çarem okumaktı ve okumaktı. Şimdilerde birincilikle üniversiteyi bitirdim ve yüksek lisansım için uğraşıyorum. Ve tedavi olmaya devam ediyorum. Ve her sabah uyandığımda diyorum ki "her şey benim elimde, yaparsam oluyor!"
Selin!